İngilizce This, That, These, Those Konu Anlatımı

“This,” “that,” “these,” ve “those” İngilizce’de işaret zamirleri (demonstrative pronouns) olarak kullanılırlar. Bu zamirler, nesneleri veya konuları belirtmek veya vurgulamak için kullanılır.
This, That, These, Those Kullanımı
İşte bu gösterme zamirlerinin kullanımı ve anlamları:
- This (Bu): Yakında veya elinizin altında olan şeyleri belirtmek için kullanılır.
- “This is my book.” (Bu benim kitabım.)
- “I like this ice cream.” (Bu dondurmayı severim.)
- That (Şu): Uzakta veya konuştuğunuz yerden uzakta olan şeyleri belirtmek için kullanılır.
- “Look at that beautiful sunset!” (Şu güzel batan güneşe bak!)
- “Can you hand me that pencil?” (Bana şu kalem verir misin?)
- These (Bunlar): Yakında veya elinizin altında olan birden fazla şeyi belirtmek için kullanılır.
- “These cookies are delicious.” (Bunlar lezzetli kurabiyeler.)
- “I need to buy these fruits.” (Bu meyveleri almam lazım.)
- Those (Şunlar): Uzakta veya konuştuğunuz yerden uzakta olan birden fazla şeyi belirtmek için kullanılır.
- “Look at those cute kittens!” (Şunlar tatlı yavru kedilere bak!)
- “I want to try those shoes.” (Şunları denemek istiyorum.)
İşaret zamiri, bir ismin yerini tutmak için kullanılan bir kelimedir. Belirli bir şeye veya birine işaret etmek için kullanılırlar. Bu kelimeler, neyin konuşulduğunu daha net anlamamızı sağlar. Elinize yakın olan şeylere “this” veya “these” derken, uzakta olanlara “that” veya “those” diyebilirsiniz.
This, That, These, Those Örnek Cümleler
- This cake tastes delicious. (Bu pasta lezzetli tatıyor.)
- I can’t believe this happened. (Bu oldu diye inanamıyorum.)
- This book is really interesting. (Bu kitap gerçekten ilginç.)
- Look at that beautiful sunset! (Şu güzel batan güneşe bak!)
- Can you hand me that blue pen? (Şu mavi kalemimi uzatır mısın?)
- I remember that day very well. (Şu günü çok iyi hatırlıyorum.)
- These shoes are my favorite. (Bunlar benim favori ayakkabılarım.)
- I need to return these library books. (Bu kütüphane kitaplarını geri getirmem lazım.)
- These flowers need water. (Bu çiçeklerin suya ihtiyacı var.)
- Those kids are playing in the park. (Şunlar parkta oynuyorlar.)
- I want to try those new cookies. (Şunları denemek istiyorum.)
- Look at those cute puppies! (Şunlara bak, ne tatlı yavrular!)
Click to rate this post!
Rating: 5 · (1)
1 visit(s) today